- aralıksız
- сплошной, непрерывный, безостановочный, бесперебойный
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük. В.И. Макаров. 2005.
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük. В.И. Макаров. 2005.
aralıksız — sf. 1) Birbirine bitişik olan, aralarında açıklık bulunmayan 2) zf. Sürekli, aralık vermeden Her şey boyuna değişiyor, aşılıyor, en iyiye, en doğruya, en kolay ve en verimliye yönelen bir gelişim aralıksız sürüp gidiyordu. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
ALE-L-İSTİMRAR — Aralıksız … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
sövüp saymak — aralıksız küfürler sıralamak, uzun uzadıya söverek yermek Kılıksız kıyafetsiz adamlardan biri güya kapımızdan içeri dalarak bize sövüp saymaya başlamış sanırdım. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
akarsu gibi — aralıksız, kesintisiz Cevapları pek açık ve akarsu gibi idi. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
ardı arası kesilmemek — aralıksız olarak gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
makara gibi — aralıksız (konuşma) … Çağatay Osmanlı Sözlük
geceyi gündüze katmak — aralıksız, gece gündüz çalışmak, büyük çaba göstermek ... başaramayacağı kadar çok işlerin altına girmekten çekinmedi, geceyi gündüze katıp çalışmaya başladı. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
üstüne kapanmak — aralıksız çalışmak Nevin tercüme etmeye hazırlandığı romanın üstüne kapandı. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
LÂYENKATI' — Aralıksız. Kesilmeksizin … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜDAVİM — Aralıksız devam eden. Devamlı olarak çalışan. * Bir yere devamlı olarak gidip gelen kimse … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜSTEMİRREN — Aralıksız olarak, bir düziye … Yeni Lügat Türkçe Sözlük